Abant Kosk Oteli

Öncelikle Abant Kebabı: İlk sunum iştah açıcı görünse de, yemeğin altındaki köy yoğurdunun kıvamı ve lezzeti harikaydı ve yemeği kurtaran tek şey buydu. Ancak kebabın eti sinirlerle dolu ve çok sertti, bu tür bir etin hiçbir işletmede kullanılmaması gerektiğini düşünüyorum. Etin altındaki patlıcan fena değildi ama yemeğin en üstündeki domates sosu, şefin acil bir işi olmalı ki domateslerin kabukları soyulmadan kavrulmuştu. 850 TL ödediğiniz bir tabakta en kötü et ve ağzınızdan çıkarmak zorunda kalacağınız domates kabuklarıyla karşılaşmak hoş olmadı. Pizza (Alaturka): Hamuru ve çıtır kenarları gerçekten lezzetliydi ve İtalyan pizzasını andırıyordu; en sonunda sadece yediğimiz yer orası oldu. Ancak, pizzanın üzerindeki domates sosunda yine domates kabuklarını çıkarmak zorunda kaldık ve pizzanın üzerindeki sucuk gibi malzemeler yanmış ve beklemiş yağ kokuyordu. Abant Sarması: En kötüyü sona bıraktım. Sunum yine harikaydı ancak sarmanın dış kısmı inanılmaz kuruydu. Sarmanın içindeki malzeme ise bayatlamış ve yanmış bir kokuyla ilk anda ağızda kötü bir tat bıraktı. Bu yemeği denememenizi tavsiye ederim. Tatlılar: Profiterol ve sufle denedik ve gerçekten çok iyiydi. Kreması ve çikolatası kaliteli olduğunu hissettirdi. Bu tatlıları tavsiye ederim. Servis: Çalışan servis personeli gerçekten cana yakın, saygılı ve prezantabl.

1001 nolu odada konakladık. Konum olarak harika. Çalısanlar cok ilgili hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Oda temizdi. Kahvaltısı doğal ve harikaydı... Dinlenmek şehrin gürültüsünden kaçmak istiyorsanız doğru yerdesiniz……………..